Hayal gücü: Sanatın gücü adına...

Hayal Gücü: Sanat
Hayal gerçek tasarımsa, hayal gücünün de gerçeğe ilişkin en büyük güç olduğuna inanıyorum. İnsan gerçeği önce hayallerinde, sonra dış dünyada var edebilme gücüne sahiptir. Hayal ederek kendimizden başlayan bir zincirleme gerçeklik reaksiyonu oluşturabiliriz. Hayal gücü de bunu oluşturabilme yetkinliğini ifade eder. Hayal gücü yüksek insanlar, gerçek tasarımları geniş ve aşkın kişilerdir. Sanat ise, en genel anlamıyla yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılır. Tarih boyunca neyin sanat olarak adlandırılmasına dair fikirler sürekli değişmiş, bu geniş zaman içinde değişik kısıtlamalar getirilip yeni tanımlar bulunmuştur... Bugün sanat terimi birçok kişi tarafından çok basit ve net gözüken bir kavram gibi kullanılabildiği gibi akademik çevrede sanatın ne şekilde tanımlanabileceği, hatta tanımlanabilir olup olmadığı bile hararetli bir tartışma konusudur.Sanat insanın yaratma, duygulanma, güzelden zevk alma gibi yüksek kabiliyetlerini belirten bir faaliyettir. İster sanat eseri yaratıcısı olsun, ister o sanat eserinden zevk alan bir kimse olsun, sanata ilgi duyan herkes yaşamayı yeryüzünde ömür sürmekten çıkararak mutluluk haline getirmiş, hayatı sevince kavuşturmuş mutlu kişilerdir. Bilginler, düşünürler sanatı çeşitli yönlerden ele almış, çeşitli açılardan değerlendirmişlerdir. Sanat, varlığını eski antik çağlardan beri duyuran, kabul ettiren bir insanlık konusu olduğu halde, onun tanımı, sınırları üzerinde ortak bir görüşe tam anlamıyla varılamamıştır.
      Sanat insana yaratıcılık gücü verir, onu böylece mutluluğa ulaştırmış olur. Sanat, insanları hayvanlardan üstün ve şerefli kılmakla da kalmaz; birey olarak toplum olarak ve sosyal açıdan insanların üstünlüğünü veya  geriliğini göstermeye de yarar. Gerek eski, gerek çağdaş topluluklarda daima görülmüş, görülegelmekte olan bir gerçek vardır: Uygarlıkta, teknikte,tasarımda yaşayış düzeyinde üstün olan uluslar, hemen daima, sanatta da üstün olmayı başarabilmişlerdir. Demek oluyor ki sanat, yalnız bir heyecan, estetik kaynağından ibaret bir şey değildir bunun yanı sıra sanat insana yaratıcılık gücü de veren pek geniş alanlı, pek güçlü bir kaynaktır. Bu kaynağı tanıyanlar kısa yoldan mutluluğa ulaşırlar.
 Einstein’in Bu Sözü bizlere örnek olacaktır.
''Çağımızın en önemli fizik dahilerinden birisi olan Albert Einstein, kendisini bilimsel düşüncelerin en derinlerine götüren, iten gücün müzik olduğunu söylemiştir. Büyük keman ustası Yehudi Menuhin’i dinlerken “Dostum; melodileriniz bana gösteriyor ki yukarıda bir Tanrı vardır” demekten kendini alıkoyamayan bu fizik dâhisinin kendisi de çok iyi keman çalardı.

Dünyanın en büyük ressamlarından biri olan Leonardo da Vinci‘nin teknik alanında da birçok keşifler yaptığını, şiir ve edebiyat dâhisi Goethe‘nin kimya ve biyoloji alanında teoriler ortaya koymuştur. Bu çeşitten örneklerin pek çok olduğunu hatırlamak sanatın yaratıcı rolünü çok güzel gösterir.
     Bir ressam başka bir insanın hayagücünü tasvir ettirsede, o tasvir edilen gibi çizmesi mümkün değildir.Yani sanat hemen isteyince olmaz. Taşıma su ile değirmen dönmez. Balık verebiliriz sana fakat tutmayı da kendin öğrenmelisin ki; uzun müddetli olabilsin.
Tabiki de sanat sadece resimden veya müzikten ibaret değildir. Bunların dışında heykeltraşlar tiyatro edebiyat dans yapı mimariler de bunun içinde yer alır.
Sanat ikiye ayrılır; Biri plastik sanatlardır.Bunun içinde resim,heykel,mimari yer alır.
Diğeri ise ritmik sanatlardır dans,müzik,şiir,edebiyat yer alır. Peki ya sizin hangisinde yeteneğiniz var? Ya da şöyle sorayım; Hangi sanatla ilgilenmek istersiniz? Yazımı İbni-Sina'nın sözü ile bitirmek istiyorum. ''Sanat, insanın doğa içerisinde sürüp gitmesidir...''
   

0 yorum: